2 Ocak 2018 Salı
Sanatseverlerden “Vernissage” e Büyük İlgi!
Nişart Galeri Maçka geçtiğimiz günlerde “Vernissage” sergisine ev sahipliği yaptı. Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği açılış kokteylinde birçok sanatçının eserleri sergilendi.
Bursa’daki sergi deneyimlerini İstanbul’a taşıyan Nihal Dalmazgil de 5 farklı eseriyle Vernissage ‘de yerini aldı. Kadının Türk toplumdaki mücadelesini ve çabasını anlattığı 2 farklı eserinde suluboyanın yanı sıra farklı teknikler uygulayarak oluşturduğu konsepti ile dikkat çekti. Farklı sanatçıların eserlerinin de yer aldığı Vernissage sergisi 7 Ocak 2018 tarihine kadar Nişart Maçka‘da sanatseverlerle buluşmaya devam edecek.
18 Eylül 2017 Pazartesi
OYUN HAMURU SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?
Okula dönüşe birlikte son günlerde kırtasiyeler ve okul ürünleri satan zincir mağazalar inanılmaz bir yoğunluk yaşamaya başladı. Kırtasiye alışverişinin ilk sırasında kalem, defter, çanta, okul gereçleri ve çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimine katkı sağlayan oyun hamurları geliyor.Uzmanların söylediği gibi çocuklar hayal ettiklerini gerçek hayatta, oyunların
yardımıyla bizlere yansıtmak isterler. Oyun hamurları bunu sağlamak için
biçilmiş kaftanlardır diyebiliriz. Çocukların yaratıcılıklarına yaratıcılık katan,
el becerilerini geliştiren ve üreten bir birey haline dönüştürmeye yardımcı
olan bu büyülü oyun hamurlarını seçerken de çocuklarımızın sağlığını
düşünmeliyiz. Kalitesiz oyun hamurları çocuklarını sağlığını olumsuz yönde
etkileyebiliyor. Oyun hamuru denilip kesinlikle geçilmemeli. Çocuğumuzun temas ettiği her şey önemli iken, bu kadar sık ve yoğun kullandığı bir üründe çok daha dikkatli olmalıyız.
İçeriğindeki
malzemelere dikkat
Nasıl ki, kozmetik ya da mutfak alışverişi yaparken
içeriğindeki maddelere dikkat ediyoruz, en doğru oyun hamurunu seçerken yönelmemiz
gereken ilk şey, çocuk sağlığını olumsuz etkileyebilecek hiçbir madde
içermemesine dikkat etmek olacaktır. Doğal gıda maddelerinden oluşması
önemlidir. Bunun için yetkili ve görevlilerden yardım alın.
Avrupa oyuncak
güvenlik standartlarına uygun mu?
Kaliteli oyun hamurları, Avrupa oyuncak güvenlik
standartlarına uygun olmalıdır. Oyuncağın veya ambalajın üzerinde kolayca
görülebilir şekilde iliştirilen “CE” işareti alacağınız oyun hamurunun kaliteli
ve güvenli olduğunu simgeler. Sözü
edilen “CE” simgesinin ambalaja iliştirilmediği durumlarda, muhafaza edilmesi
tavsiye edilmiyor.
Oyun hamurunun
yenilebilir ve tatsız olması
Çocukların büyük bir kısmı oyun hamurlarından pastalar,
kurabiyeler yapmaktan keyif alır. Dolayısıyla hiç düşünmeden ağızlarına
atmaları an meselesidir. Oyun hamurunun tatsız ve tamamen doğal içeriklerden oluşması
akıllardaki “çocuğum oyun hamurunu yedi,
zararlı mıdır?” sorusunu engellemek için yeterlidir.
Hamurun yumuşaklığı
İyi bir oyun hamuru, yumuşak ve kolay şekil alabilen bir
yapıya sahip olmalıdır. Parça parça dökülme yapmamalı ve kurumamalıdır.
Oyun hamuru setleri
Birçok oyun hamuru bünyesinde, çeşitli kalıp ve aparatlar
bulunduruyor. Kalıplarla verilen şekiller, başarma duygusunu tetikliyor.
Böylelikle çocuklar bir nesnenin aynısını yapabilmenin hazzını yaşıyor.
Alacağınız oyun hamurunu bu gözle değerlendirebilirsiniz.
Yukarıdaki madelere sizin bir eklemeniz olursa lütfen yorum bırakın. Benim bu maddeler ışığında yıllardır tercihim Plah-Doh 'dan yana oldu. Adı sanı bilinmeyen ve sadece belirli dönemlerde indirim sepetlerinde gördüğüm ürünleri kesinlikle evime sokmuyorum. Sağlık, hafife alınmayacak kadar kıymetli benim için.
15 Eylül 2017 Cuma
ÇOCUKLARDA OKUL FOBİSİ!
Okula dönüşe birlikte çocukların okula alışma süreci de kaçınılmaz gündemimiz haline gelmeye başladı. Bu özellikle anaokulu ve ilkokul birinci sınıf öğrencilerinde çok çok önemli bir konu. Şüphesiz okulun ilk günü hem çocuk hem de aile açısından oldukça
heyecan vericidir. Bu heyecana ek olarak çocukta birden bire gelişen kaygı ile
birlikte okula gitmeyi reddetme durumu görülebilir. Bu durum hiç de nadir
değildir aslında. Çevremize baktığımızda, birçok çocuğun kendi içinde yaşadığı
ve ailesine de yaşattığı stres verici
durumlardan biridir. Okula gitmemek için bahaneler düzen bir çocuğa sahip
iseniz, bu yazımıza bakmanızı öneriyoruz.
Okul fobisinin nedenleri
● Çocuğun akranları tarafından öğretmenler hakkında
korkutulması,
● Başarısızlık korkusu,
● Anneden ayrılma güçlüğü başlıca nedenlerdir.
Okulun ilk günü
birlikte gidin
Çocuğun ilkokul çağında olduğu varsayılarak, hiç bilmediği
bir ortam ile tek başına kalması stres verici bir durum olmakla beraber,
okuldan soğumaya sebebiyet verebilir. Bunu önlemek için okulun ilk günü, çocuk
ile birlikte okula gitmek çocuğun kendisini güvenli ve rahat hissetmesi
açısından harikalar yaratacaktır. Fakat bu ziyaretin kısa süreli olması en önemli ayrıntıdır. Bu
ziyaretin uzaması durumunda çocuğun okulda anne babaya bağımlı hale gelebildiği
sık sık görülmektedir.
İstikrarlı ve sabırlı
olun
Çocukların, korkuları konusunda anlayış beklemesi en temel
haklarıdır. Çocuğun okula gitmesi yönünden kararlı, korkularının son bulması
yönünden de sabırlı olmalısınız. Çocuk, her ne kadar korkularını gizlemek için
bahaneler sunsa da anne-babanın okula gönderme konusunda istikrarlı davranması
gerekmektedir.
Okul fobisine
yakalanan bir çocuğa ailenin tutumu nasıl olmalı?
Anne babaların yapması gereken en temel şey, çocuğun kaygılarını
dinlemektir diyebilirim. Hatta kendi okul dönemleri hakkında konuşmaları ve
korkularının normal olduğunu ifade etmeleri de yerinde olacaktır.
Anne- babaların en çok hataya düştüğü konulardan biri de, “Bugün
de okula gidersen sana istediğin oyuncağı alacağım” gibi cümleler kurarak çocuğun
okula gitmesi için bir nevi onu ödüllendirmeye çalışmasıdır. Okula gitmenin bir
istek değil de, onun görevi olduğunun bilincinde olmasını sağlamak çok önemli
bir durumdur.
Çocuğun okulu sevebilmesi için küçük hileler
kullanabilirsiniz. Çocuğunuzla birlikte yaptığınız alışverişte, eğlenceli ve
çocuğun zevkine hitap eden araç gereçler satın almak olumlu sonuçlar doğurabiliyor.
Nelerden
kaçınmalıyız?
● Okul ile ilgili
olumsuz deneyimlerimizi çocuğa aktarmaktan kaçınmalıyız. “Bak benimde böyle bir
korkum vardı” mesajını vermeye çalışırken çocuğun daha da korkmasına neden
olabilirsiniz.
● Çocuğun
korkmasını engellemek adına okula 1-2 gün ara verilmesi kesinlikle doğru
değildir.
● “Okula gitmezsen seni sevmem” gibi tehdit edici
cümlelerden kaçınmalısınız.
28 Ağustos 2017 Pazartesi
Bayram Tatilini Sağlıklı Geçirmek İçin İpuçları
İkramların bol olduğu bayram tatillerinde beslenme düzenimiz
değişiklik gösteriyor. Zaten bayramların vazgeçilmezleri olan şeker ve
çikolatanın yanında alınan fazla miktarda et tüketimi mide ağrısı, sindirimde güçlük, tansiyon, kalp
rahatsızlığı gibi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Muhakkak bu bayram tatilinde de dostlarınızın verilen
ikramları yemeniz konusunda teşvik edeceği zamanlar olacaktır. Bayramı mutlu ve
sağlıklı geçirmek için gündelik hayatta da çok kullandığımız, “her şeyin
fazlası zarar” uyarısını dikkate almamızda ve dolayısıyla beslenmemize daha çok
özen göstermemizde yarar var.
Doğru kurban seçimi,
kesim koşulları ve saklama
Sağlıklı bayram tatili için gerekli olan ilk kısım kesinlikle
etin kesim aşamasıdır. Dolayısıyla seçilen kurbanın veteriner kontrolünden
geçmesi, ardından uygun hijyen koşulları
ile beraber kesim işleminin gerçekleşmesi en doğru yöntem olacaktır. Aksi
takdirde sağlığın olumsuz etkilenmesi ile karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz bir
gerçek olacaktır.
Kurban bayramında en çok hataya düştüğümüz konu, etlerin
kesildikten hemen sonra tüketilmesidir. Yeni kesilen etlerin hemen pişirilmesi,
sindirimde güçlük yaratacağı gibi etteki sertlik tadını olumsuz etkileyecektir.
Bunun önlemenin en basit yolu, eti 24 saat buzdolabında bekletmektir. Etlerin
kolay bozulabilen besin çeşitlerinden olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu nedenle
buzdolabındaki eti çözündürdüğümüzde tekrar dondurmak sağlığımızı tehdit
edebilir.
Hafif bir kahvaltı
Kahvaltı her zaman en önemli öğünümüz olmuştur. Fakat bazılarımız
için bayram sabahı demek herkesin bir araya geldiği bayram kahvaltıları
demektir. Bu nedenle kahvaltıyı daha anlamlı kılıyor. Bu anlamlılık bizi daha
gösterişli sofralar hazırlamaya itiyor. Ağır, kavurmalı ya da hamur işleri
içeren kahvaltılardan uzak durmalı, peynir, domates, salatalık, yumurta gibi
tüm besin gruplarını içeren hafif bir kahvaltı seçmeliyiz.
Bayramlarda “hayır”
diyebilmeliyiz
“Bir kereden bir şey olmaz”, “bende ye başkasında yemezsin”,
“bayramda yemeyeceksen ne zaman yiyeceksin” gibi klasik sözleri hepimiz
duymuşuzdur. Hayır diyebilmek ya da verilen ikramları tadımlık tüketmek bayram
tatilinin zehir olmasını önleyecektir.
Su tüketimi önemli
Uzmanlar günde 8-10 bardak arası su içmemiz gerektiğini hep
söylerler. Bayram sürecinde bu uyarıyı dikkate almak yararlı olacaktır.
Kafeinli içeceklerden
uzak durun
Kahve ve çay gibi kafeinli içeceklerden uzak durmalısınız.
Kafeinli içeceklerin fazla tüketilmesi kalp rahatsızlıklarına ve uykusuzluğa
neden olabilmektedir.
Öğün atlamayın
Bayram gezmelerinden yemek yemeğe vakit kalamayabiliyor. Bu
nedenle atlanılan öğünler yerine ikram edilen yağlı, bol şekerli yiyeceklere
hayır denmesi güçleşiyor. Bunu engellemenin yolu ana ve ara öğünlerinizi
atlamamaktan geçiyor.
Ve tabi ki spor…
Bayramlarda aşırı tükettiğimiz gıdaları eritmek için hafif
yürüyüşlerden kaçınmayın. Hem fazla kiloları engelleyecek hem de sağlık
sorunları oluşmasını engellemeye yardımcı olacaktır. Kurban bayramının kurbanı
olmamak için verdiğimiz ipuçlarına dikkat etmenizde fayda var.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)